29 Ekim 2013

Ayyar Hamza / Tiyatro

Sonunda...Sonunda tiyatro sezonu açıldı. Bütün yaz bekledim desem yalan olmaz. O büyülü, sıcak atmosferi yaşamak çok iyi geldi bu defa da...

Ayyar Hamza Konya Devlet Tiyatrosu ekibi tarafından ortaya kondu. İki perde olarak sergilenen bu güzel oyun iki saat sürse de insanı hiç sıkmayan, aksine zihni dinlendiren bir oyun..

Aslında Ayyar Hamza, Moliére in Scapin in Dolapları isimli eserinden Ali Bey in uyarlaması sonucu ortaya çıkmış Tanzimat Dönemi eseri... Ayyar Hamza karakterinde  ise ortaoyun karakterlerindeki hava hakim. Ayyar Hamza aynı zamanda zeki, kurnaz ve esprili bir karakter olarak karşımıza çıkıyor...

Hikayesi ise eski İstanbul da bir mahallede geçiyor... Seçkin iki ailenin iki oğlu gönül işlerini sürdürürken babalarının Mısır dan İstanbul a geleceğini öğrenirler. Bu arada evlenen iki oğuldan biri, babasının kendisini başka bir kızla evlendireceğini öğrenince panikler ve mahallenin uyanık, görmüş geçirmiş ama pek de güvenilmez adamı Hamza dan yardım ister... Hamza ise işleri düzeltmeye ve kendine yontmaya çalışırken, daha da karıştırır...


 Bu komik ve sıcak hikayede bütün oyuncular oyun boyunca yıldızlaşıyor. Yani sadece Hamza değil diğer oyuncular da baş rol oynuyor gibiydi. Arkalarda oturmama rağmen bütün oyuncuların sesleri çok net bir şekilde geliyordu. Bu sayede hiç bir sahneyi kaçırmadım. 

Nedense aralarda müzik yapılan oyunları pek sevmiyorum çok yayılıyor oyuna ve oyuncuların resmi bayram törenlerindeki danslarını anımsatan koreografilerini pek yakıştıramıyorum kendilerine. Ancak bu oyunda müzikler çok tadındaydı ve oyuncular dans filan etmiyordu. Arada yapılan melodiler sahneye yeni bir karakterin geleceğini haber vererek oyunda bir hoşluk yaratıyordu...

Birinci perdede olayları ve Hamza karakterini anlamaya çalışırken, ikinci perdede gülmenin dozu git gide artıyor. Düğümler teker teker çözüldüğünde ise Hamza nın yaptıklarının ancak kendisine yaradığını düşündürüyor oyun. Komedi unsuru çok iyi ayarlanmış olduğu için gereksiz uzatmalar, düşük seviyede espriler vs kesinlikle yoktu. 

Oyun bittiğinde ise geride sıcak, tatlı bir duygu bırakıyor ve yorulmadan, sıkılmadan bir oyun izlemenin rahatlatıcı etkisine girmiş oluyorsunuz...

Oyunun büyük mesajlar verme , hayatınızı değiştirecek bir yol gösterme derdi yok. Kurnazlıklara şaşırıp, karışıklıklara, düzenlenen oyunlara gülüp geçme noktasında daha çok kendisi...Eğer rast gelirseniz bu müthiş oyuncuların oynadığı hoş oyunu seyredin derim ben...

İyi Seyirler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her türlü soru, eleştiri, isteğinizi, görüşünüzü lütfen hakaret içermeyen cümlelerle yazın. Seve seve hepsine cevap veriyorum...